Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 172

Cumhuriyet gazetesinde Vakıf yönetimi değişikliğinden sonra tasfiyeler başladı; Nazlı Ilıcak için savcı müebbet hapis talep etti; Fatih Polat 10 bin TL para cezasına çarptırıldı; Kemal Yavuzel’e 10 ay hapis cezası verildi 
 
Cumhuriyet gazetesinin sahibi olan Cumhuriyet Vakfı’nın 7 Eylül günü gerçekleştirilen yönetim toplantısı sonucunda gazetenin yönetim kurulu değişti.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin, Cumhuriyet Vakfı’nın yeni yönetim kurulu seçiminin yapıldığı 2 Nisan 2013 tarihli toplantısının geçersiz olduğuna karar vermesi üzerine vakıf yönetim kurulunun, 2013’teki üyeleriyle 7 Eylül 2018’de tekrar toplanması gündeme gelmişti.
Toplantı sonucunda Vakıf Başkanlığı’na Orhan Erinç’in yerine Alev Coşkun seçilirken, gazetenin genel yayın yönetmenliğine ise Murat Sabuncu’nun yerine Aykut Küçükkaya geldi. Can Dündar’ın ardından gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen Sabuncu bu görevde bulunduğu sürenin 17 ayını “Cumhuriyet davası” kapsamında tutuklu olarak cezaevinde geçirmişti.
Coşkun ve Küçükkaya ise Cumhuriyet davasında yargılanan gazeteciler aleyhine tanık olarak ifade vermişti.
Eski yönetim kurulunda yer alan Orhan Erinç, Akın Atalay, Hikmet Çetinkaya ve Önder Çelik yeni yönetimde yer almadı.
Yeni yönetimin belirlenmesinin hemen ardından gazetede tasfiyeler başladı. Yeni yönetim, gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Faruk Eren ve Yazı İşleri Müdürü Bülent Özdoğan’ı görevden aldı. Görevden alınan Eren halen DİSK Basın-İş genel başkanlığı görevini yürütmekte, Özdoğan da DİSK Basın-İş üyesi.
8 Eylül günü yeni künye ile çıkan sayısında Murat Sabuncu ve Ahmet İnsel’in yazılarına yer verilmeyen gazetede, Erinç ve Çetinkaya’nın da Vakıf yönetiminden istifa ettiği, bununla birlikte Özgür Mumcu, Güray Öz, Kemal Can ve Aslı Aydıntaşbaş’ın da artık yazı yazmayacağı, Musa Kart’ın da çizimlerine son verdiği öğrenildi.
Cumhuriyet Vakfı’nın yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluşuyor: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Başkan Yardımcısı), Kemal Işık Kansu (Genel Sekreter), İrfan Hüseyin Yıldız (Genel Sayman), İnan Kıraç (Üye), Şevket Tokuş (Üye), Şükran Soner (Üye), Mustafa Ali Balbay (Üye), İbrahim Yıldız (Üye), Av. Turan Karakaş (Üye – Doğu Perinçek başkanlığındaki Vatan Partisi’nden İzmir 1. Bölge milletvekili adayı), Prof. Dr. Tayfun Akgüner (Üye – Eski TRT Genel Müdürü).
Yönetim Kurulu’nun belirlediği yeni Yayın Kurulu ise şu isimlerden oluşuyor: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Başkan Yardımcısı), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur.
Savcı Nazlı Ilıcak için müebbet hapis cezası talep etti 
Tutuklu gazeteci Nazlı Ilıcak’ın 2015 yılında yayımlanan bir yazısı nedeniyle “casusluk” suçlamasıyla yargılandığı davanın görülmesine 6 Eylül günü devam edildi. Duruşmada esas hakkında mütalaasını sunan savcı, Ilıcak’ın “devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklamak” suçundan cezalandırılmasını talep etti.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve P24 tarafından izlenen üçüncü duruşmaya Ilıcak, tutuklu bulunduğu Bakırköy Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
Duruşmada söz alan Ilıcak’ın avukatları, Basın Kanunu’nda öngörülen dava açma süresi aşıldığı için davanın düşmesi kararı verilmesini talep etti.
Avukatların ardından söz alan Ilıcak, suçlama konusu belgeyi yayınlamadığını, ancak belge içeriğine dair açıklamalarda bulunduğunu ifade etti.
Ilıcak sözlerine şöyle devam etti: “2 Ocak 2015 tarihli köşemde bahsettiğim belge hakkında konuşma yapıp yapmadığım araştırılmalıdır. Ben daha önce bu belgeden söz etmedim, çünkü böyle bir belgenin varlığını bilmiyordum. Belge yayınlandıktan sonra herkes paylaşabilir, çünkü sır olmaktan çıkmıştır. Bahsedilen belge bana Twitter’dan ulaşmıştır.”
Ardından esas hakkında mütalaasını sunan savcı, Ilıcak’ın, “Gizli ibareli yazının imha edildiği ve imhaya rağmen sanığa ulaştığı, sanığın bunu paylaştığı, eylemin medya yoluyla işlendiği göz önünde bulundurularak Türk Ceza Kanunu’nun 330. maddesi gereğince cezalandırılmasını ve hükümle beraber tutuklanmasını” talep etti.
Savcının mütalaasının ardından söz alan Ilıcak, mütalaanın kendisine gönderilmesini isteyerek savunması için ek süre talebinde bulundu. 
Mahkeme, davayı 9 Ekim 2018 tarihine erteledi.
KCK basın davası Ocak ayında devam edecek
46 gazetecinin yargılandığı “KCK Basın” davasının görülmesine 7 Eylül günü İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
P24 tarafından izlenen duruşmada sanıklardan Hamza Sümeli ve sanık avukatları hazır bulundu.
Mahkeme heyeti, sanıkların yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına rağmen pasaportlarını alamamaları üzerine talep edilen düzeltmelerin yapıldığını ifade etti.
Sanık avukatları, daha önceki savunmalarına bu aşamada ekleyecekleri bir şey olmadığını belirtti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, davayı 11 Ocak 2019 tarihine erteledi.
Fatih Polat’a yeniden yargılandığı davada para cezası 
Evrensel gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, gazetede 2012 yılında yayınlanan bir haber nedeniyle yeniden yargılandığı davanın 6 Eylül günü görülen duruşmasında 10 bin TL para cezasına çarptırıldı.
Polat’a gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü olduğu dönemde 23 Mayıs 2012 tarihli bir haber nedeniyle “süreli yayınlarda kimliğin açıklanması” suçlamasıyla dava açılmış, Polat dava kapsamında 2013’te 10 bin TL para cezasına çarptırılmış, mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermişti.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ve P24 tarafından izlenen ikinci duruşmaya Polat daha önce ifade verdiği için katılmazken, avukatı Devrim Avcı Özkurt, mahkemeye daha önce sunulan savunmalarını tekrar ederek, müvekkilinin beraatini talep etti.
Savunmanın ardından hükmünü açıklayan mahkeme, Polat’ın 10 bin TL para cezasına çarptırılmasına hükmetti.
Gazetecilerin Afrin paylaşımları nedeniyle yargılandıkları dava başladı
Aralarında gazeteciler Sibel Hürtaş, Hayri Demir ve Barış Ceyhan’ın da bulunduğu 12 kişinin Türkiye’nin Afrin’e yönelik askerî operasyonu hakkında sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılandığı davanın görülmesine 6 Eylül günü başlandı. Duruşma sonunda dava kapsamında 9 aydır cezaevinde olan Ceyhan ve diğer tutuklular tahliye edilirken, dava 22 Kasım 2018 tarihine ertelendi.
Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmayı P24’ün yanı sıra Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) temsilcileri izledi.
Davadaki sanıklar Afrin’e yönelik operasyon sırasında yaptıkları sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle 22 Ocak’ta gözaltına alınmış, 3’ü tutuklu 12 kişi hakkında “örgüt propagandası yapmak” ve “halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek” suçlamalarıyla iddianame hazırlanmıştı.
Kapatılan Özgürlükçü Demokrasi çalışanı Ceyhan duruşmaya tutuklu bulunduğu Kayseri Cezaevi’nden SEGBİS ile bağlanırken, diğer sanıklar ve avukatları mahkeme salonunda hazır bulundu.
Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada söz alan Mezopotamya Ajansı muhabiri Demir, gazetecilik faaliyetinden ve kişisel yargı içermeyen haberlerinden dolayı yargılandığını ifade etti. Afrin operasyonundan önceki sosyal medya paylaşımlarının ve Ankara’da bir parkta çektirdiği bir fotoğrafın da dosyada delil olarak gösterildiğinin altını çizen Demir, haberlerinde suç unsuru bulunmadığını ifade etti ve beraatini talep etti.
Barış Ceyhan da savunmasında dokuz aydır tutuklu bulunduğunu, ilk tutuklandığında Sincan Cezaevi’nde 17 gün iki metrelik bir hücrede kaldığını ifade etti. Ceyhan, gardiyanların ve memurların fiziksel ve psikolojik işkencesine maruz kaldığını ifade ederek şikayetçi olduğunu belirtti. Ceyhan sözlerine şöyle devam etti: “Hakkımda üç satırlık bir iddianame hazırlanmış ve ben dokuz aydır tutukluyum. Propaganda yaptığım iddia ediliyor ama nasıl yaptığım ortada yok. [Paylaşımlarda] Afrin yerine Filistin yazsaydım bugün tutuklu olmayacaktım. Afrin’de ölen bir çocukla Türkiye’de bir çocuğun ölmesi arasında ne fark var?” 
Sibel Hürtaş da iddianamede kendisine yöneltilen suçlamayı anlayamadığını ifade etti. Hürtaş sözlerine şöyle devam etti: “Ben uluslararası standartlarda, tarafsız gazetecilik yapmaktayım. Twitter paylaşımlarım da bu yöndedir. Oğlumun fotoğrafı ile Man Adası belgelerine dair paylaşımın suç unsuru olarak gösterilmesini anlayamıyorum.”
Sanıkların ardından savunma yapan avukatlar da dosyada hukuka aykırılıklar bulunduğunun altını çizdi. Sanıklar arasında bağ bulunmadığı halde aynı dosyada birlikte yargılandıklarını belirten avukatlar, ayrıca soruşturma aşamasında avukatların dosyaya erişiminin engellendiğini de ifade etti.
Avukat savunmalarının ardından savcı, tutuklu sanıkların tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alınarak adlî kontrol şartıyla tahliyelerini istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıklar Barış Ceyhan, Lezgin Tekay ve Saim Serin’in tahliyelerine hükmederken sanıklara savunma için ek süre verilmesine, dijital materyallerin sahiplerine iadesine, ve iddianamede sanıklara isnat edilen paylaşımların tarihlerinin saptanmasına yönelik rapor düzenlenmesine karar vererek davayı 22 Kasım tarihine erteledi.
Pelin Ünker’e “Paradise Papers” haberinden açılan tazminat davası ertelendi
Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan “Paradise Papers” konulu iki haberde “kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu” gerekçesiyle eski Başbakan Binali Yıldırım ve iki oğlu tarafından gazetenin finans editörü Pelin Ünker ve imtiyaz sahibi Orhan Erinç hakkında açılan manevi tazminat davasının görülmesine 6 Eylül günü devam edildi.
Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen ve P24 tarafından izlenen duruşmada Ünker ve avukatı Abbas Yalçın ile Yıldırım ve oğullarının avukatlarından Muhammed Gök hazır bulundu.
Duruşmada, Binali Yıldırım’ın şikayetiyle Ünker hakkında “kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldığına ilişkin Yıldırım’ın avukatlarının sunduğu belge dosyaya eklendi.
Bu davayla ilgili yetkisizlik kararı verildiğini belirten Yıldırım’ın avukatı Gök, evrakın Cumhuriyet Başsavcılığı’nca iddianameye bağlanarak dava açılacağını düşündüklerini ifade etti.
Ünker ve Erinç’in avukatı Yalçın ise dava konusu Paradise Papers haberleri ile ilgili İstanbul Basın Savcılığı tarafından tahkikat yapıldığını, görülmekte olan dava dışında soruşturma sonucu başka bir dava açıldığı konusunda bilgileri olmadığını belirtti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, görülen davanın manevi tazminat davası olması nedeniyle ve aynı yayınla ilgili şikâyet üzerine açılmış başka davalar ve soruşturmaların olduğu anlaşıldığından, dosyanın davadan çekilmesine ve ceza davalarının sonuçlanmasının beklenilmesine karar verdi.
Zaman yazarı Ali Ünal’ın yargılandığı dava Kasım ayına ertelendi 
Kapatılan Zaman gazetesinin eski yazarlarından Ali Ünal’ın ağırlaştırılmış müebbet istemiyle tutuklu olarak yargılandığı “darbe” davasının görülmesine 5 Eylül günü Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Dava, Ünal’ın savunmasını hazırlaması için 14 Kasım’a ertelendi.
P24 tarafından izlenen duruşmada mahkeme başkanı ve savcının değiştiği görüldü. Yeni savcı, bir önceki duruşmada sunulan esas hakkındaki mütalaayı tekrarlayarak Ünal’ın TCK 309/1 gereği ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılmasını talep etti.
Ünal, sağlık sorunları nedeniyle esas hakkında savunmasını hazırlayamadığını ifade ederek ek süre talep etti.
Ünal’ın ardından söz alan avukatı Ayşe Süeda Ünal ise müvekkilinin 26 aydır tutuklu olduğunu, ancak hakkında tutuklulukta geçecek süreyi düzenleyen CMK 102. maddesi uyarınca yapılması gereken özel değerlendirmenin yapılmadığını belirtti.
Avukat Ünal, Ali Ünal’ın ciddi sağlık sorunları bulunduğunu, kanser şüphesi ile hastaneye sevk edildiğini ve duruşma günü sabah gelen tahlil sonuçlarında kan değerlerinin dengesiz olduğunu belirterek savunma için ek süre talebinde bulundu.
Mahkeme başkanı ek süre vereceğini, ancak verilen sürede savunmanın hazır olmaması durumunda karar verileceğini belirterek davayı 14 Kasım 2018 tarihine erteledi.
Eski Zaman editörü Uğur Sağındık ev hapsine konuldu
Kapatılan Zaman gazetesi eski editörlerinden Uğur Sağındık’ın “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlamalarıyla tutuklu olarak yargılandığı davanın ikinci duruşması 5 Eylül günü görüldü. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşma sonunda açıkladığı ara kararında Sağındık’ın tahliye edilerek ev hapsine konmasına karar vererek davayı erteledi.
Sağındık, hakkında bir ihbar sonucu Antalya Cumhuriyet Savcılığı’nca başlatılan bir soruşturma kapsamında 27 Nisan 2018 tarihinde tutuklanmıştı. Sağındık hakkındaki iddianamede sosyal medya paylaşımları ile Cihan Haber Ajansı ve Feza Gazetecilik bünyesinde çalışmış olması suçlamalara dayanak olarak gösteriliyor.
Kemal Yavuzel’e ertelemeli 10 ay hapis cezası
Dokuz8HABER haber koordinatörü Kemal Yavuzel, Gerçek Gündem haber müdürü olduğu dönemde 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları sırasında ortaya çıkan tapeleri yayınladığı gerekçesiyle açılan davada hapis cezasına çarptırıldı. AKP’li eski Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın şikayetiyle açılan davada Yavuzel’e 10 ay hapis cezası veren mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Yeni Demokrasi gazetesi çalışanlarının evlerine polis baskını 
Yeni Demokrasi gazetesi çalışanlarının İstanbul’daki evlerine 5 Eylül’de geceyarısı polis baskınları düzenlendi. Sabaha karşı 01:45 sıralarında polis tarafından kapıları kırılarak girilen evlerde arama yapıldığı ve kimi materyallere el konulduğu öğrenildi. Baskınlarda gazete çalışanlarından gözaltına alınan olmadığı, açılan soruşturma dosyasında ise gizlilik kararı olduğu belirtildi.
Ragıp Zarakolu hakkında kırmızı bülten çıkarıldı
Yeni Yaşam ve Evrensel gazeteleri yazarı ve yayıncı Ragıp Zarakolu hakkında, 2011 yılında Barış ve Demokrasi Partisi’nin Siyaset Akademisi’nde yaptığı bir konuşma nedeniyle “terör örgütüne yardım ve yataklık” suçlamasıyla yargılandığı dava kapsamında kırmızı bülten çıkarıldı. Zarakolu bu dava kapsamında 2011 yılının Ekim ayında tutuklanmış, 2012 yılının Nisan ayında serbest bırakılmıştı.
Gazeteci Gülistan Korban’ın evi basıldı, babası gözaltına alındı
Gazeteci Gülistan Korban’ın Diyarbakır’daki evi bir ihbar üzerine 5 Eylül günü öğle saatlerinde polis tarafından basılarak evde arama yapıldı. Baskında Korban’ın babası Ahmet Korban gözaltına alındı. Gelişmeyi sosyal medya hesabından duyuran Gülistan Korban, aynı apartmanın girişindeki ağabeyi Metin Korban’ın evinin de basıldığını belirtti. Yapılan ihbarın yersiz olduğunun anlaşılması üzerine Korban’ın babası aynı gün serbest bırakıldı.
Can Dündar’ın yargılandığı Özgür Gündem dayanışma davası ertelendi 
Cumhuriyet gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma amacıyla düzenlenen “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” kampanyasına katılması gerekçesiyle yargılandığı davanın görülmesine 4 Eylül günü devam edildi.
Davayı gören İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi, Dündar’ın “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılandığı davayı 31 Ocak 2019 tarihine erteledi. 
Cezaevindeki Reyhan Çapan’a istediği gazete ve kitaplar verilmiyor 
KHK ile kapatılan Özgür Gündem gazetesinin eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Reyhan Çapan’a tutuklu bulunduğu cezaevi’nde Evrensel gazetesinin “yasak” olduğu gerekçesiyle verilmediği, Çapan’a ailesinin götürdüğü kitapların da teslim edilmediği öğrenildi.
Çapan, Özgür Gündem Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olduğu dönemde İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “örgüt propagandası” suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Cezasının kesinleşmesi sonucu 10 Mayıs’ta Artvin’de gözaltına alınarak tutuklanan Çapan, önce Artvin Cezaevi’ne konmuş, 24 Mayıs’ta Erzurum E Tipi Cezaevi’ne nakledilmişti.
Evrensel’in ulaştığı Reyhan Çapan’ın ablası Gülhan Çapan tarafından verilen bilgilere göre, İstanbul’da yargılanan Reyhan Çapan’ın Erzurum E Tipi Cezaevi’ne gönderilmesinin ardından ablası ve annesi Erzurum’da apart bir oda kiralamak durumunda kaldılar.
Çapan’ın avukatı Özcan Kılıç, Çapan’ın İstanbul’daki cezaevleri için yaptığı sevk başvurusunun doluluk gerekçesiyle kabul edilmediğini belirtti.
5 öğrenciye sosyal medya beğenileri gerekçesiyle dava açıldı
Amasya Üniversitesi’nden beş öğrenciye, sosyal medya platformları Facebook ve Twitter’da yaptıkları beğeniler ve takip ettikleri kişiler ve sayfalar gerekçe gösterilerek “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede HDP Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ı takip etmek de terör suçu sayıldı. Davanın görülmesine Kasım ayında başlanacak.
“Cumhurbaşkanına hakaret” davasında beraat
Yaptığı bir açıklamada “tek adam diktatörlüğü” ifadesini kullandığı için “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılanan Eğitim-Sen Adana Şubesi yöneticisi Mehmet Akarsubaşı, Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nce görülen davada, hakkındaki suçlamadan beraat etti. 
Cezaevindeki gazeteciler ve medya çalışanları listesi güncellendi
P24, açık kaynaklardan derlediği bilgiler ışığında oluşturduğu Tutuklu Gazeteciler ve Medya Çalışanları listesini güncelledi.
TRT eski muhabiri Serkan Canbaz, kapatılan Cihan Haber Ajansı’nın genel müdür yardımcılarından Beythullah Demir ve kapatılan Zaman gazetesinin muhabirlerinden Fahri Öztoprak’ın cezaevinde bulunduklarının anlaşılması ve Barış Ceyhan’ın tahliyesi üzerine güncellenen listeye göre, 7 Eylül 2018 itibariyle Türkiye’de en az 185 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde.
Listenin tamamına bu bağlantıdan ulaşılabilir.


Kaynak: Expression Interrupted https://expressioninterrupted.com/tr/turkiyede-basin-ve-ifade-ozgurlugu-172/

Hiç yorum yok