Anneye Mektup



Şefkatli Anacığım,
“Akan su kir tutmaz”, “işleyen demir pas tutmaz” derler. Çalışmanın ibadet olduğu inancıyla durmadan çalışmak lazım. Hak yolda iyi şeyler için koşturduğunda kaybettiklerin sadaka oluyor, can verdiğinde ise inşallah şehit oluyoruz. Her zaman Allah verdiğinde çok sevinmeli, aldığında da gerçek sahibin kim olduğunu bilerek çok üzülmemeli, sabretmeliyiz.
Evet, sabır ilacının çok acı olduğu söylenir, hak yoldaysan sonunda çok güzel olacağından şüphe duymamak lazım. Çünkü istisnasız bu hep böyle olmuştur. Bazılarının başına umulmadık sıkıntılar, iftiralar da gelebiliyor. Bazen de hapishanelere de düşebiliyor. O kişi dese ki, “Çektiğim sıkıntılar Allah’ın takdiri ile oluyor, kader bu. Hem bütün bunlar günahlarıma da kefaret oluyor. İnşallah manevi kazancım büyük.” Bu durumda bu insan kaybeden olmaz. Ben de inşallah kaybetmiyorum.
Merhametli Anacığım,
Sen evladını biliyorsun; yıllardır aileme vatanıma milletime faydalı olmak için çalıştım. Peygamber Efendimiz (SAV) “En hayırlınız insanlara faydalı olanınızdır.” diyor. Evet insanları seviyorum, “her geceyi kadir her gördüğünü Hızır bil” misali, karşıma çıkan her insana yardımcı olmaya çalıştım, türlü türlü dertleriyle uğraştım. Biliyorum ki bu kutsal yolda yürürken çekilen her eziyet bir ibadet oluyor, boşa gitmiyor.
Sevgili Anacığım,
“Aman başıma bir iş gelmesin”, “boş ver aldırma üzme tatlı canını”, “bu zamanda babana bile güvenmeyeceksin” diyerek taş üstüne taş koymayan, rahat koltuğunda ömrünü tüketen, hiç kimseye faydası olmayan bir insanın ölüden farkı var mıdır? Öyle değil mi güzel anacığım?
Mübarek ellerinden hasretle öper dualarını beklerim.

Kaynak: http://magduriyetler.com/2018/05/23/anneye-mektup/

Hiç yorum yok