Asıl Marifet
Ilgaz Dumanlı
Güne güneşten evvel uyanmakmış marifet,
Rahmeti, kurtuluşu evlat gibi gözlemekmiş,
Nefes olmakmış, mahzende tutsak masumlara,
Tutmakmış kardeşlik incindiği yerden,
Bir daha bırakmamak uğruna
Bilmeden adını, yalnızca duyduğu acısına talip olmakmış,
Dava dediğin kardeşim ağlayarak doğmakmış.
Kaf dağının ardında ankalardan seyrederken ukbayı
Gördüm ki,
Kün fe yekün yolunda kırılan kollara kanatlar bağışlanmış.
Dirilişi muştular gibi sayfalarda aramam artık,
Sayhaların sesi bir yiğidin hıçkırıklarıyla kesilmiş.
Hicranın adresi değişmiş hicret sularında,
Nefes çöl, niyaz Hacer misali bir kap su dilemekmiş.
Kervanı beklemeden yola koyulmak ancak Veysel’in hasretiymiş
Buldum dediğin kardeşim,
Aradığının imtihanın olduğu merhaleymiş.
Beklemek aşkla, yolların sonuna aldırmadan,
Sarsılmadan değil belki ama sapmadan koşmakmış.
Sancak ellerimizin arasında dalgalanmak isterken
Ölene dek bırakmadan bu namı
Taşımak her toprağa namusumuzmuş.
Deryayı damlaya sığdırmakmış marifet,
Kalpten başka bir yerde barınmayan sevdayı
En sevgiliyle donatmakmış.
Dert dediğin kardeşim
Yüzmeyi öğrenmeden boğulmayı seçmekmiş.
Kaynak: Şiirler – Mağduriyetler http://magduriyetler.com/2018/05/17/asil-marifet/
Hiç yorum yok