22 Yıllık Ögretmendim Şimdi Patates Soğan Satıyorum



Ben 22 yıllık tarih ögretmeniydim.Ta ki o meşum hadiseye kadar. O gece sabaha kadar hatta ertesi günde uyuyamadım. Çok kötü şeylerin olacağını hissediyordum. Hatta birkaç ay öncesinden, görevden atılacakların listelerinin hazırlandığını duyuyorduk. Aklıma o listeler geldi ve icraata koyacaklarını düşündüm. Ertesi gün abimin kızının düğün arefesiydi ve insanların kanaatlerini paylaştığı ortamda bu işin kumpas olduğu böyle darbenin olamayacağı söyleniyordu .Ama benim tedirginliğim giderek artıyordu. Herneyse ben artık kumpas demeyi tercih edeceğim bundan sonra… Kumpas gecesi ben köyümüzde (Egenin sahile yakın bir köyü) rahmetli babamın yanındaydım, zira o çok hastaydı. Zaten 16 Eylül’de de vefat etti. (2ay sonra kumpastan) 19 temmuz da çalıştığım ilçeye döndüm ailecek. Haberler hiç te iyi gelmiyordu. Habire açığa alma ve ihraç listeleri yayınlanıyordu. Akrabalar, çocukların arkadaşları arıyor birşey oldu mu diye. Henüz birşey yoktu.
21 temmuz günü yeniden köyüme gitmek için otobüse bindim, otobüs hareket etmemişti ki telefonla arandım. Arayan milli eğitimden sekreter, beni müdürlüğe çağırıyordu. Ben yolculuğu iptal edip müdürlüğe gittim. Elimize bir zarf verdiler. Açıp okuduğumda açığa alındığım yaziyordu ve masanın üzerinde bir sürü zarf vardı aynı türden. Ben çıktım Ankarada olan kızımı aradım. Kızım bizi zor günler bekliyor. Canını sıkma dedim. Eve geldim. Hanıma ve diğer iki çocuğuma durumu söyledim. Beni endişelendiren büyük çocuğum üniversitede okuyordu. 2. çocuğum lise sonda ve üniversite sınavı vardı. 3.çocuğum da 8. sınıfta ve TEOG sınavına hazırlanacaktı. Bütün bunlar nasıl olacaktı. Ve ben işsizdim.
Düşüncelerimden dolayı hiç ama hiç pişman değildim. Zira biliyorum ve inaniyorum ki Allah Kerim’di. Zalime de hiç minnetim yoktu. Zerre kadarda şunlara yakın görüneyim düşüncesi olmadı. Zira apartmanda o malum partinin ilçe başkanı oturuyordu, camiye beraber gidiyorduk. Hani şuna mümaşat yapayım fikri olmadı. Olsaydı kendimi affetmezdim. Hatta biraderim bile “biraz pişmanlik göstersen ben aracılar koyarım” mealinde konuşmalar yaptı ama benden bir taviz bulamayınca bir daha açmadı. Her neyse yeni duruma alışmaya başladik.15 Ağustos’ta maaş almaya gittigimde 2/3 sini alabildik. Ozaman biraz daha hissetim ama…Ben soruşturmadan sonra göreve iade edileceğimi düşünüyordum iyimserlikle.
1Eylül de yeni KHK yayınlandı ve ihraç olduğumuzu gördüm. Şimdi benve eşim 3 çocukla ne yapacaktık… Ev kiraydı. Şükür ki borcum yoktu, bir miktar param vardı ama onu da bir arkadaşa borç vermiştim. Yani elimdeki para sadece Ağustos ayında 2/3 ünü aldığım maaştan kalan para vardı.Cuma günüydü cuma namazına gittim. Çıkışta daha önce tanıdığım ve palet işleri yapan bir tanıdık vardı onun işyerine gittim. Kendisine durumu anlattım. Hemen işe başla dedi. 60tl yevmiye ile işe başladım pazarları da çalışmak istiyordum. Zira kazandığım yetmiyordu. Bu arada hanım da bir çocuk bulmuş ve ona bakmaya başlamıştı. Büyük oğlanı dersaneye kaydettim. Küçük oğlana da sınava kendisinin hazırlanmasını söyledim ama dersanede çalışan bir aile gönüllü ders vermeyi kabul ettiler Allah razı olsun.
TEOG ta oğlumuz tüm soruları cevaplamıştı. Sıkıntılı durumda bize inşirah verdi. Mutlu olduk . Üniversite sınavına giren oğlumuz da sıralamada ilk 300 e girdi ve özel üniversiteyi tam burslu kazandı. İki sevinci birarada yaşadık elhamdulillah. Hanım’ın kazandığı evin kirasına gidiyordu. Benim kazandığım da hem çocukların okul harçlığı hem de evin iaşesini karşılamaya yetirmeye çalışıyorduk. Bu arada bizim üniversitede okuyan kız part time işlerde çalışıyor annem de bir miktar yardım gönderiyordu kıza. Benim yaptığım iş o kadar ağırdı ki tam 19 kilo verdim.
Diğer yandan öyle bir topluluk içindeydim ki ömründe duymadığım küfürler, kavgalar, hakaretler havada uçuşuyordu. Ve ben bunlara zamanla alışıyordum. Çalışanlar birbirlerine böyleydi ve herkes de bunu normal görüyordu zira burası sanayiydi. Ar namus utanma duygusu ortalıkta görünmüyordu. İş yerinde her turlu işi yaptım. Hatta çalışmamdan memnun kalıyorlar “hoca sen çift maas mı alıyorsun” diyorlardı. Zaman zaman diğer çalışanların isyerinden odun talaş satıp parasını cebe indirdiklerine şahit oluyordum. İş sahibine söylüyordum. Ama tam olarak da engel olunamıyordu, çalışanlar buna alışmışlardı. Mayıs ayında bizim iş sahibi tomruk indiremeyince, biz işsiz kaldık, bir vakit arkadaşların köyüne asma yaprağı toplayıp satmaya başladım, kısa sürdü zira asmalar çiçek açmaya başlayınca bağa girilmiyordu. Bu şu demekti işsiz kaldık.
Rabbimizin kerimliğini yine görecektik zira mermer fabrikasında işçi aranıyordu. Başvurduk. Kabul ettiler işe başladık.
Aman Allah bu ne! önceki yeri aramaya başladım. Ramazan ayı girmişti 12 saat çalıştığımız günler oluyordu. Öğlen yarım saat namaz molasi o kadar. Çok ağırdı yine her türlü işi yapıyorduk. Katrak, silim makinesi, köprü kesme, kesim artıklarını temizleme vs… İş sahibi bir başka imtihandı . Dayanılacak gibi değildi. Ben mermerciye İşkur tavsiyesiyle girdim .İŞKUR’a da KHK lı olduğumu söyledim ” biz ona bakmıyoruz ” dediler. Bir süre sonra İŞKUR’ dan işyerine geldiler ve “sen KHK lısın seninle olan sözleşmeyi bitiriyoruz hakedişlerini alabileceksin” dediler. Neyse ki işyeri sahibi işten çıkarmadı, sigorta yaptı ve çalışmaya devam ettim. 6 ay kadar çalıştım . Hemen hemen bütün makinaların kullanmasını öğrendim .Ama iş sahibinin, kadir kıymet bilmez tutumları yüzünden işten ayrıldım . Bu arada eski işyeri sahibi işini düzeltmiş beni yeniden çağırdı. Orada işe yeniden başladım. 2018 mart ayında işi bırakıp başka bir işe girdim. Bir süre gıda dağıtım işi yaptım.

Bu arada beni emniyetten aradılar ifadeye çağırdılar. Gitmedim. Kurban Bayramı’nda anamı ziayerete gelmiştim. Gece 03:00 te eve baskın yaptılar. Bana kelepçe taktılar ve İlçe jandarmaya getirdiler.Yakalayan cok hakaret etti. Bayramın ikinci günü girdim. Benim de inanamıyacağım bir şekilde “seni bırakıyoruz ikamet ettiğin ilçeye git ifade ver” dediler. İlçeye geldim kısa süre sonra eve geldi 3 istihbarat polisi beni götürdüler. Hanım eşyalarımı hazırlamış. Oğlanla adliyeye göndermiş .Emniyette ifade uzun sürdü. Adliyeye getirdiler. Savcı ifade aldı. Daha sonra hakime çıkardılar. Kısa duruşmadan sonra yurtdışı yasağı ve bir gün imza şartıyla bıraktılar.
Eve geldiğime, bırakmalarına kimse inanamadı. Şimdi yeni bir iş buldum. Patates soğan satıyorum. Bu arada kızımız üniversiteyi bitirdi işe başladı. Benim en çok sitemim çalıştığım okuldan bir tane öğretmenin ve de öğrencinin ziyarete gelmemesi. Hâlbuki öğrenciler tarafından sevilen biriydim . Dışarıda gördüklerinde konuşanlar oluyordu. Bu da bende okula karşı soğukluk oluşturdu. Şimdi emeklilik günlerimin dolmasını bekliyorum zira çok yoruldum ve yıprandım… Aslında yaşadıklarımızı anlatmaya kelimeler kifayet etmez ama bizimki tarihe not düşmek olsun diyelim. Bütün bunları yapanları, yaşatanları, destek olanları Aziz-u Kahhar olan Rabbimize havale ediyorum. Tabiki hukuk döndüğünde haklarımızı arama hakkımız da mahfuz.


Kaynak: Mağduriyetler http://magduriyetler.com/2018/10/28/22-yillik-ogretmendim-simdi-patates-sogan-satiyorum/

Hiç yorum yok