Minik Yavrularım Kabusu Yaşıyorlar



15 Temmuz gecesi ülkem ve sevdiğim insanlar için bir kabus başladı. Daha bir kaç gün geçmişti ki etrafımızdaki insanlar bu güzel insanları şikayet etmeye başlamıştı. Biz orada yabancıydık gördüklerimiz, duyduklarımız bizi çok korkuttu. Bir kaç gün sonra evimize döndük ve sancılı bekleyişimiz başladı. Ne yapacağımızı bilmiyorduk, merak ve kaygı içerisindeydik. Bir kaç gün sonra arkadaşlarımız gözaltına alınmaya başladı. Bay bayan fark etmiyordu. Hatta anne babası gözaltına alınan çocuklar çocuk esirgeme kurumuna bırakılmıştı. Bu içimizi çok acıttı ama sonradan anladık ki bu yapılanlar daha başlangıçtı. Her gece yarım uyku ve ‘’acaba bu sabah mı gelecekler’’ korkusu ile istemsiz nöbetlerimiz başlamıştı. Bir sabah bu nöbetimiz günün aydınlanması ile son bulmuştu. Eşim ile birbirimize bugün de gelmediler demiştik ki kapıya sert bir şekilde vuruldu. Kapıdakiler polis olduklarını eşimi bir kaç soru sormak için götüreceklerini söylediler. Ama ne bir belge ne de polis olduklarına dair bir şey göstermediler. Belge istediğimde bir tanesi size hesap mı vereceğiz diyerek çıkıştı. Ben ısrar edince polis rozetini gösterdi. Eşimi alıp gittiler bir kaç saat sonra arama ve gözaltı emri ile tekrar geldiler ve bir hafta sonra eşim tutuklandı. Bunların olacağını biliyordum bunlar canımı çok acıtmadı. Rabbim okuduklarımızı bize yaşatıyorsun dedim. İki hafta sonra tüm arkadaşlarım dershane, kolej öğretmenleri bay-bayan gözaltına alındı. İşte o zaman arkada annesiz babasız kalan çocukları görünce insanın canı nasıl acırmış görmüş oldum. Arkadaşlarımın çoğu tutuklandı, arkada emzikli bebesini bırakıp giden arkadaşım hepimizi yıktı.
Artık etrafımda kimse kalmamıştı. Üç çocuk ile beraber, eşim gittikten sonra bir kere daha yapayalnız kaldığımı hissettim. Dışarı çıkamıyordum gören ‘’sen tutuklanmadın mı, sen niye dışardasın’’ diye soruyordu. Ama Rabbim yalnız bırakmadı çok şükür bir sürü evladım oldu. Bir tarafı yaralı öğrencilerim hep yanımdaydı. O günlerden arta kalan, sabaha karşı 5 ile 8 arası her sesten ürkme ve her zil çalışında onlar mı acaba diye geçen günlerdir. Gelmediler çok şükür diyemiyorum, dışarısı mı daha hayırlı benim için içerisi mi bilemiyorum. Dışarıda mı imtihan daha çetin yoksa içeride mi diye düşünüyorum. Babasızlık gün geçtikçe çocukları etkilemeye başladı. Büyük oğlum 11 yaşında. Çok duygusal bir çocuk. Babasının yükünü omuzlarında hissediyor, arada ‘’anne sen de gitme’’ diyerek korktuğunu ifade etse de genelde içine atıyordu. Geceleri uyandığımda bir bakıyorum ayakta, benim uyuyakaldığım zamanlarda nöbeti devralmış bekliyor sanki. İki üç ay sonra duygusal patlamalar başladı. Okula gitmek istemiyordu. Ağır tepkiler alır diye ‘’babanın durumunu kimseye söyleme’’ demiştim. Zaten okulu kapandığı için yeni okulu, arkadaşlarından ayrılması, eski öğretmenlerinin tutuklu olması onu bayağı sarsmıştı. Babasına hep iyi notlar müjdelemek için çok çabaladı. Sınavlar zamanı ‘’ben sınavları başaramayacağım’’ diye ağlamaları başladı. Çalışıyor çalışıyor ama hiç anlamamış gibi artarda aynı soruları soruyor ve sürekli ağlıyordu. Okula gittiğinde bunları baskılamaya çalışıyordu ama zamanla arkadaşlarının anlamsız ve artarda gelen sorularından artık sıkıldı. Bu durumu fark ettikten sonra okul günleri bizim için kabusa dönüştü.
Artık günde 2-3 saat ağlayan ve hiçbir şey yapamadığım bir evladım var. İşte bunu hiçbir yerde okumadım bilmediğim bir duygu. Gün geçtikçe ağlamaları çıldırmalara dönüştü. Beni en çok üzen ağlarken “Beni Allah sevmiyor. Bana çok dert verdi. Ben bunlarla yaşayamam geçmeyecek artık. Kendimi öldüreceğim, öldüremesem de Allah’ ım sen canımı al, dayanamıyorum” demesi ve kendine zarar vermeye çalışması. Maddi manevi tedavisi ile uğraşıyorum ama zaman isteyen bir süreç. Onu da bizi de çok yıpratıyor.7 yaşındaki kızım da ağlamalara başladı aynı şekilde. Abisini taklit mi, kıskançlık mı yoksa gerçek mi bilemiyorum. 3 yaşında ki oğlum ise bizi sıkıntılardan alıp çıkaran tatlılığı ve konuşmaları ile kısa süreliğine de olsa içimizi ferahlatan meleğim.7 aydır babasız yaşama mücadelesi veriyoruz dualarınızı bekliyoruz.


Kaynak: Mağduriyetler http://magduriyetler.com/2018/10/27/minik-yavrularim-kabusu-yasiyorlar/

Hiç yorum yok