Kimlik Aidiyeti Meselesi
İltica yasasına göre başvurunuza kabul verilebilmesi için iki ana koşul var;
1-Kimlik aidiyeti
2-Bu kimlik nedeniyle size karşı yapılan insan hakları ihlalleri veya ülkenize dönmeniz halinde yapılacağına dair somut tehlike olması.
Burda dikkat edilmesi gereken bir nokta var; bu istasyonlu bir yol ve siz ilk istasyonu geçmeden ikinci, üçüncü istasyona geçseniz bile geçerli değil.
Yani kimlik aidiyetiniz yasada belirtilen tanımda değilse ya da siz bunu kabul etmiyorsanız ya da ifadelerinizle şüpheye düşürüyorsanız. Sonradan anlattığınız mağduriyetler de otomatikman boşa düşüyor.
Kurgusal mantık şu şekilde; X aidiyeti yok ki mağduriyet yaşasın; X aidiyeti yok ki kendisi için somut tehlike olsun.
Mülakatta raportörler sizin kendinizi tanimladiginiz kimlikle ülkenizde oldugunuzu varsayarak bir simulasyon yaparlar. Eger o kimlikle rahatca ülkenizde yasayabiliyorsaniz. Basvurunuza kabul verilmez.
Bu nedenle kimlik aidiyetini sakatlarsaniz tüm iltica basvurusu gerekcelerini de bosa cikarmis olursunuz.
Örnek verecek olursak:
X sahsi Hizmet hareketi üyeliginden dolayi Devletteki isinden atilmis, hakkinda sorusturma acilmis, nezarete alinmis, evinde arama yapilmis vb. insan haklari ihlallerine maruz kalmis olsun.
Bu kisi mülakatinda ben ”Gülenist degilim.” veya ”Cemaatle alakam yoktu” derse, kendisini Cemaatle bagi olmayan bir kisi olarak tanimlamis olur. Raportör de onu bu kimligiyle ülkesinde bir insan haklari ihaline maruz kalip kalmyacagini check eder.
Devami ise söyle;
eger Gülenist degilse ülkesinde rahat yasayabilir, is bulabilir, toplum tarafindan baski görmez. Bankaya gidebilir, mülk edinebilir, siyaset yapabilir, devlet dairelerine gidebilir, tutuklanmaz, takip edilmez, tehdit edilmez. Sizin kendi kimliginiz icin söylediginizi asil kabul ederler. Ve siz kimlik aidiyetinizi sakatlar veya saklarsaniz iltica basvurunuzu dayandiracaginiz gerekcelerinizi bosa düsürmüs olursunuz.
Bu durum diger kimlikler icin de gecerlidir.
Ayni sekilde kimlik aidiyetinizle ilgili süpheli, kirik ifadeler kullanirsaniz da gecerlidir. Özellikle sempatizan kelimesi Almanca vb. avrupa dillerinde ”disaridan destek veren, o gurubun düsüncelerini begenen kisi” demektir. Ayni sekilde ”Gönüllü” kelimesi de. Kimlik aidiyetinizi net ve vurgulu bir sekilde ifade etmenizi tavsiye ederim. Hatta size bu kimlik aidiyetinizi bosa düsürecek veya test edecek sorular da sorulabilir. Ör: ”Hala X grupla kontaginiz var mi?” vb. gibi. Burda dikkat edilmesi gereken su ki Raportör isini yapiyor ve yapmak da zorunda. Sordugu bu soruyla ”Just for Fun” gelen grubundan misiniz bunu ögrenmek istiyor. Siz de zayif cevaplar verir ya da kimliginizi saklarsaniz o ”Just for Fun” grubuna girmis oluyorsunuz.
Kimlik aidiyeti iltica basvurusunda birinci istasyon ve burdan dogru gecmeniz gerekir. Kimliginizi ifade etmeyin denilmesi yanlis ancak uygun bir formda kimliginizi net olarak söylemeniz gerekir. Kendinizle alakali her bilgiyi vermek zorunda degilsiniz, iltica gerekcelerinizi ve bununla ilgili bilgileri vermeniz esastir. Yoksa esasinda iltica dairesi sizin kimliginizin ne oldguyla degil, ülkenizde sorun yasayan bir kimlik olup olmadigina bakar. Ki bu da kabul icin yeterli degildir; bir de insan haklari ihlallerinin dogrudan size yöneldigini ve/veya ülkenize döndügünüzde size karsi insan haklari ihlalleri islenecegini de acikca ortaya koymalisiniz.
Hem ”ben X gruptan degilim” veya ”sadece sempatizanim” derseniz hem de bir cok hak ihlali, magduriyetler anlatirsaniz. Bu anlatiginiz magduriyetleri süpheli hale getirirsiniz. Ve özellikle eger magduriyetlerinizi de ispatlayamiyorsaniz Red almaniz cok büyük ihtimaldir.
Özetle;
Kimlik aidiyeti Reddi + Magduriyetleri ispat edememe = Kesin Red Karari
Kimlik aidiyeti Reddi + Magduriyetleri ispat etme= Süpheli durum, muhtemelen Red karari
Kaynak: İltica Haberleri https://ilticahaberleri.com/kimlik-aidiyeti-meselesi/
Hiç yorum yok