‘ByLock verilerinin delil olarak kabul edilmesi, AİHM kararlarına ve AİHS’e aykırı’

‘ByLock verilerinin ile ilgili görsel sonucu
“Avukat Levent Mazılıgüney’den çarpıcı ByLock değerlendirmesi daha geldi. Kişisel Twitter hesabından yaptığı değerlendirmede Mazılıgüney, ‘ByLock verilerinin delil kabulünü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu belirtmiştir. Her ByLock mağdurun hukuki sürecinde savunması adına kullanabileceği bir çalışma olarak kabul edilebilir. İlgili mağdurlara duyurulur.’ dedi.
İşte Avukat Levent Mazılıgüney’in o Tweetleri:
1- AİHM’in “Big Brother Watch” Kararını yorumlayalım mı Dostlar? Hazır @TCYargitay ‘ın ByLock “teknik analizi” konuşulurken konuya bu açıdan da bakalım. Zaman zaman bazı uluslararası kararları kendimce yorumlayacağım. Faydalı olmasını diliyorum. @abdulhamitgul @AYMBASKANLIGI
2- AİHM, Big Brother Watch vd./Birleşik Krallık kararında (https://t.co/TUjhj3QKBm: 58170/13, 62322/14 ve 24960/15, 13/9/2018, https://t.co/CDU5ymYdfR), kitlelerin istihbari amaçlı toplu dinlenilmesini AİHS’in 8. maddesine (özel ve aile hayatına saygı hakkı) aykırı bulmuştur.
3- Birleşik Krallık istihbarat teşkilatına, İstihbarat Yetkilerinin Düzenlenmesine Dair Kanun’la verilen, kitlelerin istihbari amaçla toplu dinlenilmesi ve internet servis sağlayıcılarından iletişim verilerinin elde edilmesi yetkisinin, Sözleşmenin 8. maddesine aykırı olduğu…
4- iddiasıyla yapılan başvuruda; verilen yetkinin bir kanuna dayanması nedeniyle hukuki bir temelinin bulunduğunu, ancak, yetki kapsamındaki bilgilerin elde edilmesi, istihbari bilgi değeri olmayan bilgilerin filtrelenip ayıklanmasında kullanılan arama kriterleri başta olmak üzere
5- arama ve seçme süreçlerinde bağımsız denetim mekanizmalarının yetersiz olduğunu; inceleme için seçilecek iletişim bilgilerinin, kişilerin özel hayatına ilişkin çok sayıda bilgiyi içermesine rağmen, bilgilerin ayıklanması aşamasında uygulanan gerçek bir güvencenin bulunmadığını
6- bu nedenle, istihbarat teşkilatına bu yetkileri veren kanunun, bilgilerin elde edilmesi, ayıklanıp işlenmesine ilişkin bölümlerinin öngörülebilir olmadığından kanunilik şartını taşımadığını, @TBMMresmi @BTKgovtr @gergerliogluof @EmniyetGM
7- yine, internet servis sağlayıcılardan iletişim bilgilerinin ancak ciddi bir suçun önlenmesi amacıyla talep edilebileceğini ve bu bilgilere erişim öncesinde bir mahkeme yada bağımsız idari merci denetiminden geçmesi gerektiğini, @kocaman_yksel
8- ancak istihbarat teşkilatına verilen yetkinin bu konuda da yeterli güvenceleri içermediğini ve bu nedenlerle de demokratik bir toplumda gerekli olmadığını belirterek AİHS’in 8. maddesinin ihlaline karar vermiştir. @tcbestepe
9- Ülkemiz açısından, MİT’e, 2937 sayılı Kanunun 6/1-b maddesi gereğince, “tüzel kişiler ve tüzel kişiliği bulunmayan kuruluşlardan bilgi, belge, veri ve kayıtları alabilir, bunlara ait arşivlerden, elektronik bilgi işlem merkezlerinden ve iletişim alt yapısından yararlanma”
10- aynı maddenin “g” bendi ile de “telekomünikasyon kanallarından geçen dış istihbarat, millî savunma, terörizm ve uluslararası suçlar ile siber güvenlikle ilgili verileri toplayabilme” yetkisi verilmiştir. Maddelerden anlaşılacağı üzere; AİHM kararına konu olayda olduğu gibi,
11- MİT’e binlerce kişinin trafik bilgilerini internet servis sağlayıcılardan temin yetkisi verilmemiştir. Olmaz ama MİT’in bu yetkilere sahip olduğu kabul edilse dahi, kişisel veri niteliğindeki trafik bilgilerinin elde edilmesi sırasında ilgililere hiçbir güvence tanınmaması
12- bilgilerin elde edilmesi ve ayıklanması sırasında bir mahkeme kararı ve idari merci denetiminin öngörülmemesi, MİT’in, 2937 sayılı Kanun 6.m. yetkiye dayanarak yaptığını belirttiği bu çalışmayı en başından Anayasanın 20 ile 22 ve AİHS’in 8. maddelerine aykırı hale getirmiştir.
13- Yasa koyucu MİT’e toplu şekilde iletişim bilgilerine ulaşabilme yetkisi vermek isteseydi, 2937 sayılı Kanun’un 6/2 m. “mahkeme kararıyla iletişim tespiti, dinlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınmasına ilişkin yetki”nin bir benzerine Kanunda yer verirdi.
14- MİT’in ByLock kullanıcı tespitlerinde toplu iletişim/trafik tespiti/incelemesi/ayıklaması benzeri bir çalışma yaptığını sanmıyorum. @BTKgovtr bu çalışmayı yapacak yetkiye hiç sahip değil. Doğrusu hatalı operatör kayıtlarıyla tespit sorumluluğu kimde kalacak merak ediyorum.

Kaynak: http://bylockgercegi.com/2018/12/16/bylock-verilerinin-delil-olarak-kabul-edilmesi-aihm-kararlarina-ve-aihse-aykiri/

Hiç yorum yok