Resmi tarihin dışında bir 15 Temmuz anlatısı: Allah’ın Lütfu



15 Temmuz 2016 Cuma günü zırhlı askeri araçlar Boğaziçi Köprüsü’nü tek yönlü olarak saat 22.00’de trafiğe kapattı. Genelkurmay Başkanlığı binasından silah sesleri duyuldu. Türkiye askeri bir hareketlilik olduğunu fark etti. Bir tatbikat mıydı, yoksa terör alarmı mı? Henüz adı konulmamıştı.

Köprünün kapatılmasından yarım saat önce AK Parti il teşkilatlarından parti üyelerine SMS gönderildi. Herkes il başkanlıklarına çağrıldı.


(AKP İlçe Başkanı Ahmet Karaca’nın savcılık ifadesi. Kalkışma başlamadan yarım saat önce harekete geçtiklerini gösteriyor)

Saat 23:05

Başbakan Binali Yıldırım televizyon kanallarına bağlandı: “Bu bir askeri kalkışma girişimidir, malum yapıya bağlı bir kalkışma girişimidir, izin verilmeyecektir” dedi.

Saat 00:13

8 asker, 10 bin personeli olan TRT binasına gelerek ‘darbe bildirisi’ okuttu.

13 dakika sonra… 00:26

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CNN Türk televizyonuna bağlandı: “Kalkışma TSK içindeki azınlık bir grup tarafından yapılıyor, halkı sokaklara çağırıyorum” dedi.

Saat 02:00

Kalkışmaya katılan askerler gözaltına alınmaya başlandı.

Saat 22:00’da başlayan kalkışma, 4 saat içinde kontrol altına alındı.

Yerli ve uluslararası medyanın ilgi odağı olan Boğaziçi Köprüsü’ndeki 50 asker hariç…

MERKEZ ÜSSÜ BOĞAZİÇİ KÖPRÜSÜ

Emekli General Osman Pamukoğlu: “Boğaziçi Köprüsü’nü koruyan uçaksavar bataryaları var. Yerden havaya etkili atış gücü var. Boğaziçi Köprüsüne tepeden bakıyor. Öyle gizli saklı bir şey de değil herkesin bildiği bataryalar. O gece o bataryalar, namlularını aşağı çevirip köprü başındaki zırhlı araçlara, tanka atış yapsalardı, öyle kuru sıkı fazla da değil. Bu kalkışma orada biterdi. Ama yapmadılar. Ne yapıldı? Yapılan hiçbir şey yok.”

General Pamukoğlu’nun söz ettiği, köprüye hakim atış gücü; 15. Füze Üs Komutanlığı Boğaz Köprüsü Uçaksavar Taburu’ydu.

Daha büyüğü ise Boğaz’a çok yakın konumdaki 1. Ordu’ya bağlı devasa askeri birlikti.

Birinci Ordu’nun komutanı, Tayyip Erdoğan’ın TSK içindeki en güvendiği isim.

15 Temmuz gecesi geçici Genelkurmay Başkanı olarak atanan Orgenaral Ümit Dündar.

Geçici Genelkurmay Başkanı Dündar, komutanı olduğu 1. Ordu’ya köprüye müdahale emri vermedi. Köprüdeki canlı yayın saatler boyu sürdü. Köprüden yapılan canlı yayınlar Türkiye’nin her yerinde kitlelerin tahrik olarak sokağa dökülmelerine neden oldu.  Köprüde ise pek çok insanın hayatını kaybettiği; minibüslerinden inmemiş askeri öğrencilerin linç edilerek öldürüldüğü görüntüler ortaya çıktı.

TEK SİYASETÇİNİN GÖZALTINA ALINMADIĞI BİR DARBE GİRİŞİMİ

Saatler ilerledikçe Hükümet olayın adını kalkışmadan ‘darbe girişimi’ne çevirdi.

Tek siyasetçi bile gözaltına alınmamıştı.

Türkiye tarihinin en ilginç darbe girişimiyle karşı karşıyaydı.

Peki Erdoğan neredeydi?




Erdoğan bu fotoğrafın 15 Temmuz akşamı çekildiğini söyledi. Ancak fotoğraf bir eve ait, Grand Yazıcı Oteline değil.

Resmi açıklamaya göre Erdoğan o gece Turban Grand Yazıcı Otel’deydi.

Haftalar sonra ortaya yeni bir fotoğraf çıktı.

Fotoğraf, Erdoğan torununa Kur’an öğretirken çekilmişti.

Erdoğan, fotoğrafın 15 Temmuz günü çekildiğini söylüyordu ancak fotoğrafın arka planı, mekanın otel değil bir ev olduğunu gösteriyordu.

Otelde Erdoğan’ın kaldığı söylenen ve şimdilerde özel koruma altına alınan odadan paylaşılan görüntüler de iki mekanın aynı olmadığının ispatıydı.



Kaynak: Aktif Haber http://aktifhaber.com/15-temmuz/resmi-tarihin-disinda-bir-15-temmuz-anlatisi-allahin-lutfu-h134898.html

Hiç yorum yok