Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 216

Tutuklu gazeteci Harun Çümen, Bakur belgeselinin yönetmenleri Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu, yargılandıkları davalarda hapis cezasına çarptırıldı; Altanlar davasında yeniden yargılamaya Ekim ayında başlanacak
 
Yargıtay’ın Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu altı sanık hakkındaki ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını bozma kararının ardından dosyayı yeniden görecek olan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, yeniden yargılama için 8 Ekim 2019 tarihine gün verdi.
Mahkeme, dosya üzerinde yaptığı incelemede Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu beş sanığın tutukluluklarının devamına karar verdi.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Temmuz günü düzenlediği tensip zaptında tutukluluğa devam kararını, “kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller bulunması” ve “isnat edilen suçun kanunda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının kaçma şüphesi doğurması” ile gerekçelendirdi.
Gazeteci Atakan Sönmez’in davası Kasım ayına ertelendi
Cumhuriyet gazetesi internet sitesi eski haber müdürü Atakan Sönmez’in, Türkiye’nin Afrin’e yönelik operasyonuna ilişkin haberler nedeniyle “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması 19 Temmuz 2019 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
P24 tarafından izlenen duruşmada gazeteci Sönmez ve avukatı Buket Yazıcı hazır bulundu.
Mahkeme heyetindeki üye hakimlerin izinli olması sebebiyle vekâleten iki hâkimin geldiği görüldü.
Önceki celse esas hakkındaki mütalaasını sunan duruşma savcısı, Sönmez’in “zincirleme şekilde örgüt propagandası yapmak” suçundan cezalandırılmasını talep etmişti. Esasa karşı beyanda bulunan Sönmez, “Siyasi konjonktürün değişmesini göz önüne alarak değil evrensel ilkelere göre gazetecilik faaliyeti yürütüyorum. Suçlamaya konu edilen haberlerde herhangi bir suç unsuru ya da örgüt propagandası yoktur. Yaptığım haberler gazetecilik mesleğinin gereğidir” diyerek beraat talebinde bulundu.
Sönmez ayrıca, karar verilmemesi halinde duruşmalardan vareste tutulmayı istedi.
Sönmez’in avukatı Yazıcı da müvekkiline atılı suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığını söyledi. Yazıcı, Sönmez’in beraatini talep etti.  
Sönmez’in duruşmalardan vareste tutulma talebini kabul eden mahkeme, dosyanın karar verilmek üzere incelemeye alınması için davayı 7 Kasım 2019 tarihine erteledi.
Gazeteci Adnan Bilen, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla hâkim karşısına çıktı
Gazeteci Adnan Bilen hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla açılan davanın duruşması 19 Temmuz 2019 günü Van 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Avukatı Haşem Baygümüş eşliğinde katıldığı duruşmada savunmasını yapan Bilen, suçlama konusu sosyal medya paylaşımlarında kişiye hakaret sayılabilecek bir unsur bulunmadığını söyledi. Hem cumhurbaşkanı hem parti genel başkanı olan biri hakkında yazılan yazıların paylaşılmasının hakaret değil, eleştiri olduğunu ifade eden Bilen, söz konusu manşet ve köşe yazısının bugüne dek 1 milyondan fazla kişi tarafından paylaşıldığını belirterek, “Peki milyonlarca insan hakkında suç duyurusunda mı bulunacaksınız? Bu mümkün mü? Suç unsuru olarak iddianameye konulan bu iki haberi ne yazmak ne yayınlamak ne de paylaşmak suç değildir, olmamalıdır” dedi.
Bilen, kendisine verilecek herhangi bir ceza için erteleme ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istemediğini sözlerine ekledi. Avukatı Baygümüş de müvekkilinin beraatini talep etti. Mahkeme, davayı 8 Kasım 2019 tarihine erteledi.
Gazeteci Harun Çümen’e 7 buçuk yıl hapis cezası verildi
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Zaman gazetesinin eski sorumlu yazı işleri müdürü Harun Çümen, “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla tutuklu olarak yargılandığı davanın 18 Temmuz 2019 günü görülen karar duruşmasında 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 aydır cezaevinde bulunan Çümen’in temyiz süresince tutukluluğunun devamına hükmetti.
P24’ün izlediği duruşma ile ilgili habere bu bağlantıdan erişilebilir.
Bakur filminin yönetmenlerine 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi
Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ve yönetmen Çayan Demirel’in yönetmenliğini yaptıkları Bakur (Kuzey) adlı belgesel nedeniyle yargılandıkları davanın karar duruşması 18 Temmuz 2019 günü Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Demirel ve Mavioğlu’nun katılmadığı duruşmada son savunmalar alınmaksızın ve avukatların mazeret bildirmesine rağmen hükmünü açıklayan mahkeme, her iki yönetmene de “örgüt propagandası yapmak” suçundan 3’er yıl hapis cezası verilmesine hükmetti. Suçun basın yayın yoluyla işlendiği gerekçesiyle cezalar yarı oranında artırılarak 4’er yıl 6’şar aya çıkarıldı.
Mahkeme, Mavioğlu ve Demirel’e yurtdışına çıkış yasağı getirilmesine karar verdi.
Konuyla ilgili habere bu bağlantıdan erişilebilir.
Gezi davasının ikinci duruşmasında Osman Kavala tahliye edilmedi
Aralarında tutuklu iş insanı Osman Kavala ile sivil toplum temsilcilerinin de bulunduğu 16 kişinin “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılandığı Gezi davasının ikinci duruşması 18 Temmuz 2019 günü İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Avukatların savunmalarını tamamlamalarının ardından beyanda bulunan Osman Kavala, hakkındaki suçlamalarla ilgili somut delil bulunmadığını ifade ederek tahliyesini talep etti.
Duruşma sonunda açıkladığı ara kararında mahkeme heyeti, İnanç Ekmekçi ve Can Dündar’ın ifadelerinin istinabe yoluyla alınması taleplerini reddederken, sanıklara uygulanan adlî kontrol tedbirlerinin ve altı sanık hakkında çıkarılmış olan yakalama kararlarının devamına hükmetti. Kavala’nın tutukluluğuna devam kararı veren heyet, bir sonraki duruşmanın 8-9 Ekim 2019 tarihlerinde görülmesine karar verdi.
P24’ün izlediği duruşma ile ilgili habere bu bağlantıdan erişilebilir.
Yargıtay savcısı, Cumhuriyet davasında verilen cezaların bozulmasını istedi
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet davasına ilişkin hazırladığı tebliğnamede, “örgüte bilerek ve isteyerek yardım” suçlamasıyla cezalandırılan gazeteciler Orhan Erinç, Akın Atalay, Murat Sabuncu, Hikmet Çetinkaya ve Aydın Engin ile Ahmet Şık hakkındaki cezaların bozulmasını talep etti.
Tebliğnamede, Şık dışındaki gazetecilerin beraatlerine karar verilmesi istenirken, ceza almalarına kanıt olarak gösterilen, “bylock kullananlarla görüşme, bylock kullananların yazışmalarında isimlerinin geçmesi, Abant toplantılarına katılma” gibi eylemlerin tek başına “örgüte yardım” suçunu oluşturmayacağı vurgulandı. Cumhuriyet Vakfı seçimi sürecinde usulsüzlük yapıldığı, bu isimlerin gazetenin yönetimini ele geçirerek örgütlere yardımda bulunduğu iddiaları için de “olgusal içerikten yoksun” yorumu yapılarak, beraat talebinde bulunuldu.
Tebliğnamede, olası beraat kararının, 5 yılın altında ceza aldıkları için haklarındaki hüküm kesinleşen ve cezaevine konulan diğer Cumhuriyet yazarlarına da sirayet ettirilmesi istendi.
Tebliğnamede, Ahmet Şık’ın ise “örgüte yardım” suçundan değil, iki kez işlediği belirtilen “örgütü ve şiddeti övme” ile “propaganda” suçundan cezalandırılması talep edildi. Buna gerekçe olarak, Anayasa Mahkemesi’nin, “PKK’lı Cemil Bayık’la görüşme suç değil” kararına rağmen Şık’ın yaptığı röportaj ve sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterildi. Şık’ın, 3,5 yıldan 13,5 yıla kadar hapsi istendi.
Tebliğnamede, Cumhuriyet davasından 3 yıl 1 ay hüküm giyen Emre İper ile dosyaya sonradan dahil edilen ve 10 yıl ceza alan Ahmet Kemal Aydoğdu’nun temyiz itirazlarının reddedilmesi talep edildi.
Bağlayıcı olmayan tebliğnameyi Yargıtay 16. Ceza Dairesi karara bağlayacak. Daire talebi kabul ederse Cumhuriyet davası yeniden görülecek. Cezaevindeki hükümlü gazeteciler de tahliye edilecek ve yeniden yargılanacak.
Tebliğnamenin ardından Cumhuriyet gazetesinin avukatları, cezaevinde olan 6 eski yazar ve yöneticinin infazlarının durdurulması talebiyle Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne başvurdu. Avukatlar, cezaevinde olan Güray Öz, Musa Kart, Hakan Kara, Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör ve Emre İper’e yönelik infazın durdurulmasını talep etti.
Kibriye Evren’in tutukluluğuna devam kararı verildi
JinNews muhabiri Kibriye Evren’in “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlamalarıyla 20 yıla kadar hapis istemiyle tutuklu olarak yargılandığı davanın altıncı duruşması 18 Temmuz 2019 günü Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
P24’ün izlediği duruşmada Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazeteci Evren ile avukatları Resul Tamur ve Pirozhan Karali hazır bulundu.
Savcı, davanın bir önceki duruşmasında verdiği esas hakkındaki mütalaasında, Evren’in “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” suçlarını işlediğinin sabit olduğunu belirterek, 20 yıl hapisle cezalandırılmasını istemişti. 7 Mayıs’ta görülen duruşmada Evren’in avukatları, müvekkillerinin açlık grevinde olmasından dolayı sağlık koşullarının savunma yapmaya müsait olmadığı gerekçesiyle Evren’in nihai savunması için süre talep etmişlerdi.
18 Temmuz’da görülen duruşmada dosyadaki eksik hususların giderilmesini isteyen savcı, Evren’in tutukluluğunun devamını talep etti.
Savunması için söz alan Evren, daha önceki duruşmalarda Kürtçe yaptığı savunmanın heyet tarafından yeterince anlaşılmadığını düşündüğünü, bu nedenle bu kez savunmasını Türkçe yapacağını ifade etti. 10 aydır sadece hakkındaki gizli tanık beyanları ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklu bulunduğunu belirten Evren, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılandığının altını çizdi. “Kadınlarla ilgili haberler yaptım, kadının olduğu her yer benim gazetecilik alanımdır” diyen Evren, toplumu bilgilendirme amacıyla gazetecilik yaptığını, yaptığı haberlerde propaganda amacı taşımadığını sözlerine ekledi. Gizli tanık beyanlarını ve hakkındaki suçlamaları reddeden Evren, beraatini talep etti.
Evren’in avukatları ise, müvekkillerinin faaliyetlerinin gazetecilik çerçevesinde olduğunun dosyada kanıtlandığını, sosyal medya ile ilgili suçlamaların da ifade özgürlüğü çerçevesinde olduğunu belirterek, Evren hakkında beraat kararı verileceği kanaatinde oldukları, bu nedenle 10 aydır tutuklu bulunan müvekkillerinin tahliyesini talep ettiklerini ifade etti.
Duruşma sonunda ara kararını açıklayan mahkeme, Evren hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılmış 2016 tarihli soruşturma dosyasının akıbetinin sorulmasına; “tutukluluk tedbirinin ölçülü olması sebebiyle ve adlî kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı anlaşılmakla” Evren’in tutukluluk hâlinin devamına karar vererek davayı 24 Eylül 2019 tarihine erteledi.
Can Dündar’ın Özgür Gündem dayanışma davası ertelendi
Gazeteci Can Dündar’ın 2016 yılında kapatılan Özgür Gündemgazetesiyle dayanışma amacıyla başlatılan Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına katılması nedeniyle yargılandığı davanın görülmesine 18 Temmuz 2019 günü devam edildi.
Yargılamayı yürüten İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi, Dündar hakkında çıkarılan yakalama kararının infazının beklenmesine karar vererek davayı 28 Kasım 2019 tarihine erteledi.
6 TRT çalışanı gözaltına alındı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Rusya’nın eski Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un öldürülmesine ilişkin görüntülerin TRT 1 Ana Haber Bülteninde yayımlanması nedeniyle yürütülen soruşturma kapsamında altı TRT çalışanı gözaltına alındı.
Operasyonda, o dönemde TRT 1 Ana Haber Bülteni’nde Karlov’un vurulma görüntülerini yayımlama talimatı verdiği iddia edilen eski sunucu Erhan Çelik’in İstanbul’daki evine de polis gitti, ancak kendisi evinde bulunamadı. Çelik’in daha sonra ifadeye çağrılacağı bildirildi.
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, 19 Aralık 2016’da Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde bir sergi sırasında polis Mevlüt Mert Altıntaş tarafından vurularak öldürülmüştü. Suikasta ilişkin soruşturmada 11’i tutuklu 28 sanık hakkında dava açılmıştı. Savcı Adem Akıncı tarafından hazırlanan iddianamede, Karlov’un vurulma anına ilişkin görüntülerin TRT 1 Ana Haber Bülteni’nde yayımlanmasının “üzerinde durulması gerektiği” vurgulanmıştı. TRT’nin ilk kez böyle bir sergi etkinliğini 3G cihazı ile takip etmesinin şüpheli olduğu belirtilen iddianamede, “Terörist Mevlüt Mert Altıntaş’a talimat veren FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün ve bu örgütü yöneten, barındıran, kollayan dış güçlerin eylemin herkes tarafından bilinebilir olmasını ve mümkün olduğu kadar geniş çevrelere yayılmasını istedikleri ve sayın Büyükelçi Andrey Karlov’un özellikle kameralar önünde hayatını kaybetmesini planladıkları belirlenmiştir” denilmişti. Bu kapsamda TRT dosyası ayrılmıştı.
Görüntülerin yayımlanması nedeniyle TRT çalışanları hakkında yürütülen soruşturma kapsamında yedi TRT çalışanı hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. “Örgüt üyeliği” ile suçlanan ve aralarında haber koordinatörü, muhabir, kameraman ve görüntüleri montajlayarak yayına hazır hale getiren montajcıların da bulunduğu altı şüpheli 17 Temmuz 2019 günü gözaltına alındı.
Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından 18 Temmuz günü savcılık sorgusu için adliyeye sevk edildi. Soruşturma dosyası kapsamında daha önce de dört şüphelinin ifadesinin alındığı, dosyada toplam 15 şüpheli olduğu bildirildi. İfadeleri alınmayan diğer beş şüphelinin daha sonra ifadeye çağırılacağı belirtildi.
Yargıtay, sanatçı Zuhal Olcay’a verilen cezayı onadı
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, sanatçı Zuhal Olcay’a “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan verilen ve ertelenen 11 ay 20 gün hapis cezasını oybirliğiyle onadı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin 2018 yılında Olcay hakkında verdiği ve ertelediği karar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatları tarafından temyiz edilmişti. Temyiz üzerine dosya Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin gündemine geldi. Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin kararını irdeleyen Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Olcay’a verilen ve ertelenen cezayı oybirliğiyle onadı.
Özgür Gündem dayanışma davasında beraat kararı 
KHK ile kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma amacıyla 2016 yılında düzenlenen Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına katıldıkları için yargılanan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve Gazeteci-Yazar Ahmet Nesin’in 11. duruşması 17 Temmuz 2019 günü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Mütalaaya karşı savunmaların tamamlanmasının ardından hükmünü açıklayan mahkeme, sanıkların üzerine atılı suçların yasal koşulları oluşmadığından Fincancı, Önderoğlu ve Nesin’in tüm suçlamalardan ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.
P24’ün izlediği duruşma ile ilgili habere bu bağlantıdan erişilebilir.
Özgür Gündem davasında savcı ceza talep etti 
Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin Eş Genel Yayın Yönetmenleri Eren Keskin ile Hüseyin Aykol, gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü Reyhan Çapan ve gazeteci Hasan Başak’ın yargılandıkları davanın 12. duruşması 17 Temmuz günü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Mahkemenin, Keskin’in dosyasının İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan “Özgür Gündem ana davası” ile birleştirilmek üzere ayrılmasına karar verdiği görüldü.
Mütalaasını sunan duruşma savcısı, Aykol, Çapan ve Başak’ın “suç işlemeye alenen tahrik”, “suçu ve suçluyu övmek”, “örgüt propagandası yapmak” suçlarından cezalandırılmalarını talep etti. Dava 21 Kasım 2019 tarihine ertelendi.
P24’ün izlediği duruşma ile ilgili habere bu bağlantıdan erişilebilir.
Necmiye Alpay ve Şanar Yurdatapan hâkim karşısına çıktı
Barış Akademisyenlerine destek olmak amacıyla kendilerini savcılığa ihbar eden 17 kişiden Düşünce Suçuna Karşı Girişim’in sözcüsü ve müzisyen Şanar Yurdatapan ile dilbilimci ve yazar Necmiye Alpay’a “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla açılan davaların ilk duruşmaları 16 Temmuz 2019 günü Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görüldü.
İki ayrı ağır ceza mahkemesinde görülen davalarda heyetler Barış Akademisyenleri’nin başvurularına ilişkin Anayasa Mahkemesi hükmünün beklenmesi konusunda farklı tavır sergilerken, her iki dava da Kasım ayına ertelendi.
P24’ün izlediği duruşmalar ile ilgili habere bu bağlantıdan erişilebilir.
Büyükada davasında dosya yeniden savcıya gönderildi
Af Örgütü Türkiye Onursal Başkanı Taner Kılıç’ın da aralarında bulunduğu 11 hak savunucusunun yargılandığı davanın sekizinci duruşması 16 Temmuz 2019 günü İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
P24’ün takip ettiği duruşmada sanıklardan Taner Kılıç, Nejat Taştan ve Günal Kurşun ile sanık avukatları hazır bulundu.
Duruşma savcısının değişmesi nedeniyle dosyanın esas hakkında mütalaa için yeniden savcıya gönderilmesine karar veren mahkeme heyeti, davayı 9 Ekim 2019 tarihine erteledi.
Gazeteci Deniz Yücel’in davası Ekim ayına ertelendi
Alman Die Welt gazetesinin eski Türkiye temsilcisi Deniz Yücel’in “terör örgütü propagandası yapmak” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamalarıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması 16 Temmuz 2019 günü İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
P24’ün takip ettiği duruşmaya Almanya’da yaşayan Yücel katılmazken, avukatı Veysel Ok mahkemede hazır bulundu.
Mahkeme başkanı, Anayasa Mahkemesi’nin Deniz Yücel’in bireysel başvurusuna ilişkin verdiği kararın dosyaya gönderildiğini açıkladı. Avukat Ok, Yücel’in Mayıs ayında istinabe yoluyla alınan savunmasının mahkemeye ulaşması beklenmeden müvekkili hakkında AYM kararı doğrultusunda beraat kararı verilmesini talep etti.
Mahkeme, Yücel’in ifadesinin beklenmesine karar vererek davayı 17 Ekim’e erteledi.
Boğaziçili öğrencilerin dosyası mütalaa için savcıya gönderildi
Boğaziçi Üniversitesi kampüsünde Afrin operasyonuyla ilgili lokum dağıtılmasını protesto ettikleri için “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılanan öğrencilerin davasının görülmesine 16 Temmuz 2019 günü İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
P24’ün izlediği duruşmanın sonunda mahkeme, dosyanın esas hakkındaki mütalaa için savcıya gönderilmesine karar vererek davayı 15 Ekim 2019 tarihine erteledi.
Gazeteci Necla Demir hakkında yeni soruşturma
Gazete Karınca eski imtiyaz sahibi gazeteci Necla Demir hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” iddiasıyla soruşturma başlatıldı.
CİMER’e yapılan isimsiz bir ihbar sonucunda başlatılan soruşturma kapsamında 18 Mart 2019 günü İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından Gazete Karınca’nın sitesinde yer alan haberler incelenerek, bir rapor oluşturuldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı ile hazırlanan raporda, “Wikileaks belgelerinden: Erdoğan ülkeyi sivil çatışmaya sürüklüyor”, “AKP-CHP arasında fotoğraflı ‘Gülen’ tartışması”, “RedHack üyeleri konuştu: Neden Albayrak’ı hacklediler?”, “Feminist Gece Yürüyüşü: Binlerce kadın savaşa karşı ‘barış’, şiddete karşı ‘isyan’ dedi” başlıklı haberler suçlama konusu yapıldı. Demir hakkında “zincirleme şekilde örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla başlatılan bir diğer soruşturmanın haberi de soruşturma konusu oldu.
Soruşturma kapsamında Demir, 16 Temmuz 2019 günü Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına giderek ifade verdi. Demir, savcılık ifadesinin ardından adlî kontrol ve yurtdışına çıkış yasağı talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Hâkimlik ise savcılığın taleplerini “Anılan paylaşımlar incelendiğinde başka kaynaklarca yapılan haberler olduğu, şüphelinin sadece bahsi geçen haberleri hiçbir özel görüş katmadan paylaştığı, şüphelinin suç işleme kastının bulunmadığı ve haber verme saiki ile hareket ettiği” gerekçeleriyle reddetti.
CİMER’e yapılan isimsiz ihbarda ayrıca Gazete Karınca’da yer alan bazı haberlerde cumhurbaşkanına hakaret edildiği de ileri sürüldü.
Ali Ergin Demirhan’a “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan hapis cezası
Sendika.Org editörü Ali Ergin Demirhan, bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davada 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Demirhan’ın 5 yıl boyunca denetimli serbestliğe tabi olmasına karar verdi. Demirhan, kendisine verilen cezayı 16 Temmuz günü Twitter hesabından duyurdu.
Gözaltına alınan gazeteci Ahmet Kanbal serbest bırakıldı
Mezopotamya Ajansı muhabiri Ahmet Kanbal, 13 Temmuz 2019 günü Mardin’de evine gittiği sırada polis tarafından gözaltına alındı.
Sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla gözaltına alınan Kanbal, işlemlerinin tamamlanmasının ardından 15 Temmuz günü savcılığa sevk edildi. Kanbal, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından adlî kontrol şartı ve yurtdışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı.
Cezaevindeki gazeteciler ve medya çalışanları listesi
19 Temmuz 2019 tarihi itibarıyla Türkiye’de en az 138 gazeteci ve medya çalışanı, tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.

Kaynak: Expression Interrupted https://expressioninterrupted.com/tr/turkiyede-basin-ve-ifade-ozgurlugu-216/

Hiç yorum yok