Doğum Vaktini Dışarıda Bekledim




Ben bu ülkeye hizmet etmiş, devletin makam aracına çocuğunu bindirmeyecek kadar devletini ve milletini seven, koruyan ve haram yemeyen bir babanın evladıyım. İlk, orta ve liseyi Ankara’ da okudum. Üniversiteyi okumak için gittiğim başka bir ile okul bittikten sonra eşim ile evlenerek yerleştim. Eşim hayırlı ve güzel işler yapmak için bir araya gelmiş, güzel insanların kurduğu, köklü bir dernekte, sekreterdi. Belediye başkanının da sık sık ziyaret edip faaliyetlerini desteklediği bu dernek 17/25 aralıktan sonra kendini hissettiren zorbalıklar ve baskılarla faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı. Dolayısıyla eşim de işsiz kalmış oldu.
Bir bebeğimiz olacaktı eşim tekrar bir işe girene kadar benim de aile ekonomimize destek olmam gerekiyordu. Mahallemizde bulunan özel kız yurdunda işe başladım. iş ortamımı çok seviyordum güzel insanlarla birlikte çalışmak bana mutluluk veriyordu. Ta ki herkesin hayatını alt üst eden o geceye kadar. Ne olduğunu anlayamadığımız o geceden sonra ne evden çıkabildik ne de o çok sevdiğim işime gidebildim. Çünkü darbeyi kimin yaptığının anlaşılmasına fırsat verilmeden, televizyonlarda bir kısım insanlar hedef gösterildi. Hatta bir gece çalıştığım yurt yakılmak istenmişti.
Orada olmadığımız için şanslıydık. Bir takım insanlar halkın öfkesini, ülkesine milletine hizmet eden hasbi insanların üzerine çekmeye çalıştılar. Hamileydim ve büyük bir endişe ve korku ile birkaç parça eşya yanımıza alarak o gece evimizden ayrıldık. Evimize bir daha da dönemedik. Bir ilçede ev tutup düzen kurmaya çalıştık. Artık doğum yaklaşmıştı iyice. Haberlerde şahit olduğum doğumhane kapısında yeni doğmuş yavrusuyla cezaevine gönderilen masumları gördükçe tüylerim diken diken oluyordu. Süt kuzusu yavrumu demir parmaklıklar arasında düşündükçe uykularım zehir oluyordu. Hakkımızda yakalama kararı bile olup olmadığını bilmememe rağmen hiç dönemeyecekmiş gibi hastaneye gidip geliyorduk. İlçede olduğumuz için doktor kontrollerine gitmekte çok zorlanıyordum.
Artık bebeğin ne vakit geleceğini kestiremediğimiz için gebeliğin sonlarında, doktor kontrolüne sağ sağlim vardığımız bir gün (ki doktora gittiğimizde şükrediyor ve tekrar eve dönmekte endişe ederek yola çıkıyorduk) doktorumuzdan bebeği o gün sezeryan ile almasını rica ettik. Dolayısıyla normal bir doğum süreci yaşayamadım. Korkumdan bebeğimin normal yollarla doğmasını bekleyemedim. Zaten hamileliğimi de büyük bir üzüntü içerisinde geçirmiştim.
O gece hasta girişini yapıp bekledik. Hastane odasında bana gösterilen yatağa yatmadan hastanenin dışında doğumu bekledik. Çünkü polislerin gelip beni veya eşimi götürmesinden korkuyorduk. Bebeğimi sezeryan doğumla dünyaya getirdikten sonra apar topar yine hastaneden ayrıldık. Sonra kontrollerime gidemedim. Bebeğimi hastaneye kontrollere götüremedim. Aşı vurulması gerektiğinde anneannesine teslim ettim ve her seferinde başka bir sağlık ocağına götürmelerini tembih ettim. Her günü endişe ve korku içerisinde geçiriyordum.
Her an acaba gelirler de bebeğimi annesinden ayırırlar ya da birlikte soğuk demir ve duvarlar arasında yavrumu büyütmek zorunda kalırım düşüncesi beynimi kemiriyordu. Çünkü biliyorum soğuk nezaret ortamlarında bebeklerinden ayrılan anneler var, doğum yapar yapmaz hastane odasına polislerin baskın yapıp götürdüğü anneler var. Bebeğini emzirirken apar topar gözaltına alınan anneler var. Cezaevinde yavrusundan bir şekilde koparılıp sütünü lavaboya dökmek zorunda kalan anneler var. Her gece sessizce ağlayıp annesine babasına kavuşmak isteyen bebekler ve çocuklar var…
Bebeğimi her kucakladığımda dua ediyorum ‘’Rabbim tüm bebekleri annelerine ve tüm anneleri de eşlerine kavuştursun. Güzel ülkemizde, doğan baharla birlikte yeniden sevgi tohumları atılsın. Yeniden bir kez daha birlik ve beraberlik içinde yaşayalım. En önemlisi bebekler ve çocuklar annelerine babalarına ve yuvalarına kavuşsun.’’


Kaynak: Mağduriyetler http://magduriyetler.com/2018/12/25/dogum-vaktini-disarida-bekledim/

Hiç yorum yok