Bizi Linç, Hayatımızı Altüst Ettiler



Isparta’nın bir köyünde çiftçilikle uğraşıyordum. Eşim ve evlatlarımla mutlu bir yuvamız vardı. Evlatlarımın ikisini de okuttum. Okuyan insanlara karşı hayranlığım bir başkaydı. Çünkü ben maddi imkânsızlık yüzünden okuyamamıştım. Okula gitmek için babamın karşısında günlerce ağladığımı bilirim.
İki yavrumu okutup evlendirdim, eşimle birlikte bağımıza bahçemize gider geçimimizi sürdürürken her şey 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle değişti. 26 Eylül 2016 da kızımı gözaltına aldılar. Ev aramasında karıştırılmadık yer bırakmadılar. Hatta en acısı da kızımı gözaltına alıp torunlarımı da çocuk esirgeme kurumuna götüreceklerini söylemeleri oldu. Allah torunlarımı korudu, o sabah anneleriyle birlikte değillerdi. Kızım 5 gün gözaltı sürecinden sonra denetimli serbest olarak çıktı. Üzerinden bir hafta geçmişti ki bir sabah kapımızın çalmasıyla uyandık. Beni gözaltına almaya gelmişlerdi. İki katlı evimizi, ineklerin kalmış olduğu ahır dâhil her yeri aradılar. Beni neden gözaltına alacaksınız diye sorduğumda “Bir derneğe üye olmuşsunuz, gazete aboneliğiniz varmış, bir de burs vermişsiniz bu sebepten seni almaya geldik “dediler.
Güler misin ağlar mısın? Bunca yıldır okumamamın acısını çekmiştim. Memur beye ” Ben okuyamadım bari gençlere sahip çıkalım, okutalım demiştim, şimdi bir terörist oldum” dedim. Memur bey sinirli bir şekilde “hadi çok konuşma bin arabaya” dedi.
Gözaltı sürecim başlamış oldu. Yurt dışı yasağıyla serbest kaldım. Bu zaman zarfında hem bende hem de eşimde ciddi rahatsızlıklar oluştu. Komsularımızın bize bakış acıları değişti. Hatta en acısı da evimizin kapısına “x” işareti koydular. Toplumsal linçin canlı örneği olmuştuk. Umarım bu yaşadıklarımız son bulur.


Kaynak: Mağduriyetler http://magduriyetler.com/2018/08/28/bizi-linc-hayatimizi-altust-ettiler/

Hiç yorum yok