“Bizim Beraatimiz Senin Şefaatindir Ya Rasulallah!”



Hapishanede kadın olmak zor. Annesindir, eşsindir, baba için biricik kız çocuğusundur… Ama burada kadın yok; adın ‘bayanlar’ veya ‘kızlar’…

Okuman, diploman, mevkiin, zenginliğin yok hükmünde… Ezilensin, ezilmek istenensin.
Çocuğunu, eşini, aileni çok çok özleyensin.
Sadece özlemekle kalsa;
hasta mı, iyi mi diye merak edensin.

Kadın tutsak olsa da bakım demek;
görüşlerde ailem beni iyi görsün diye
mutlaka süslenmek, iyi giyinmek demek.
Sofralarda salatalarımızı süsleyen duygularımız.. hasta olsa da, hastayım demeyen güllerimiz..
yer olmadığı için uyuyamayan, erken doğan Haticelerimiz..
kimse üzülmesin diye köşelerde sessiz sessiz ağlayanlarımız.. sıkıntılar içinde şükreden kadınlarımız…

Hapishanede kadın olmak zor. 20 dakika perşembelerimiz.. gözü yaşlı adamlarımız, babalarımız, oğullarımız var.

Efendimiz’in kızı, eşinin fidyesi için boynundaki gerdanlığı getirmişti.
Gerdanlığa bakıp Haticesini hatırlamış;
“Bunu Zeynep’e geri verseniz, esirleri de salıverseniz olmaz mı?” demişti.

Ya Rasulallah! Biz burada kadınlar esir değiliz, tutukluyuz ama esir gibi özgürlükten yoksunuz.
Biz neyimizi fidye olarak versek de beraat etsek!

Bizim beraatimiz Senin şefaatindir Ya Rasulallah!

from Mektuplar – Mağduriyetler http://magduriyetler.com/2018/05/15/bizim-beraatimiz-senin-sefaatindir-ya-rasulallah/

Hiç yorum yok