Utandım Derdime
Bir bayram sabahı senin nezdinde tüm masumlara ithafen;
Bugün insan olmanın ağırlığını düşündüm…
Bugün giden canları düşündüm…
Bugün vuslatı ahirete kalan eşleri düşündüm…
Bugün yetim kalan yavruları düşündüm…
Ve insanlığımdan utandım.
Aslında ölen insanlıktı, yetim ve yarım kalan insanlıktı…
İnsanlığımdan niçin utandığımı soracak olursan: Efendimiz’ in (s.a.v) buyurduğu gibi “Sabır ilk toslama anında gösterilen tavırdır”. Evet Allah (c.c) şahit hiç isyan etmedim. Yavrusunu kaybeden Efendimiz’ in (s.a.v) “Göz yaşarır, gönül mahzun olur” sözüne mukabil evet ağladım hem de çok ağladım. Ağlamayı insan olmanın varlığına delil olarak sayıyorum ama kullandığım bir kelime vicdanımı sızlattı “koskoca dört yıl” dedim. Halbuki dört yıl, otuz yıl ile yargılananları, müebbet yiyenleri düşününce ve yukarıdaki bahsettiğim kayıpları da göz önünde bulundurunca geçmeyecek bir süre değil. Tabi ki zor olacak ama bu dünya darılma dünyası değil dayanma dünyası. Ve hemen silkindim ve tövbe ettim. Daha önce de yazmıştım başa geldiyse bir şey çekilebilecek olduğu için gelmiştir. Rabbim imtihanın ağırlığı nispetinde mükafatlandırır inşallah. Latif olan Rabbimiz, sürpriz inayet ve lütuflarla mukabelede bulunacaktır. Yeter ki bizler sabredelim. İblisin talim ettiği yola minnet eylemem diyen Nesimî derisi yüzülerek öldürülmüş, ilahi adalet o ki derisini yüzenler unutuldu ama kul Nesimî hala dillerde. Hakkın hatırını hiç bir hatıra feda etmeyenlere Selam olsun..
Kaynak: Mağduriyetler http://magduriyetler.com/2018/10/26/utandim-derdime/
Hiç yorum yok