Gariplerin de Sahibi Var



3 çocuk annesiyim. Eşim öğretmen, yani 15 Temmuz’a kadar öğretmendi. Temmuz’dan sonra ihraç oldu. Çok üzülmüştü. Üzüldüğü maaşı veya kariyerini kaybetmek değildi. Rabbim bir kapı açar diyorduk. Ona ağır gelen öğrencilerinden ayrılmak, insanların bizlere bakışları ve çok sevdiklerimizin sözleriydi. Bizlere rızkı verini biliyoruz, çok şükür. 2 oğlumuz ve 1 kızımız vardı. Kızım daha 1 yaşındaydı,  babasını tanımıyordu bile.


Bir gece saat 03.00’de kapımız kırılırcasına çalındı, bir taraftan da polis ‘açın kapıyı’ diye bağırıyordu. Eşim de ben de çok şaşkındık, çünkü bu kapıya bu güne kadar hiç polis gelmemişti. Hızlıca kapıyı açtık ve içeriye doluştular, sanki kaçan bir azılı katili vs. arar gibiydiler. Biz şaşkın şaşkın baktık, ‘Kimi arıyorsunuz, ne istiyorsunuz, biz ne yaptık?’ dememize fırsat vermeden evi darmadağın ettiler. Eşimi alıp gittiler, nereye götürdüklerini, niçin götürdüklerini söylemeden.

13 gün gözaltından sonra tutuklandı. Çocuklarımla kala kaldım, yanımda tek Rabbim ve dünya ahiret kardeşlerim vardı. Kızım hiç bir şeyin farkında değildi, küçük oğlum babasının iş bulduğunu, onlara oyuncak alacağını düşünüyordu. Büyük oğlum sessizdi, sadece izliyordu. Eşim gideli 16 ay oldu. 1 kez mahkemesi oldu ve ertelendi. Sabırla bekliyoruz, biz biliyoruz suçsuz olduğunu, inşallah onlar da anlayacaklar ve bırakacaklar. Bu günlerde kızım 2,5 yaşında ve kapı çaldığında ‘Baba geldi’ diyor. Küçük oğlum ‘Artık oyuncak hiç bir şey istemiyorum, çalışmasın gelsin artık’ diyor. Babasını görmeye gitmek istemiyor.

Büyük oğlum sessiz ama ‘Anne ben her şeyi biliyorum, babamın suçu yok, o çok iyi bir insan, sen üzülme gelecek, gelmezse de biz gideriz’ diyor.

Nereden bilebilirdik ki 15 Temmuz darbe girişiminin aslında hepimizin hayatına darbe vuracağını. Nerden aklımıza gelebilirdi ki bir gece çıkıp gittiğimiz evimizi, evlatlarımızı, aile büyüklerine emanet edip, çıkıp gitmek ve bir daha dönmemek. Hatta taşınırken eşyalarımızın başında olamamak, bu görevi yavrularımızın küçük omuzlarına yüklemek. Eşyalarımızı bir depoya koyabildiğimize şükretmek. Beterin beteri var deyip evlatlarımızla beraber şükretmek. Zira çocuk esirgeme kurumundaki evlatlarımızın da olduğunu düşünüp demir parmaklıklar arasında çaresiz bir şekilde elinden bir şey gelmeyen kardeşlerimizin olduğunu bilmek ama bir şey yapamamak. Her gün duaya durup kimsesizlerin sahibine, gariplerin sahibine yönelip tüm masumlar adına kurtuluşa ermeyi, özgür günlerimizi biran önce nasip etmesini gönülden diliyorum.


Kaynak: Mağduriyetler http://magduriyetler.com/2019/01/02/gariplerin-de-sahibi-var/

Hiç yorum yok